Geçen gün kitap dolaplarını düzeltirken, sakladığım mektupları buldum.
Düzeltilmeyi bekleyen kitap yığınları arasında oturdum yaklaşık 1 saat mektuplarımla kucaklaştım.
Kokladım, özenle açtım zarflarından, çıkarım, okudum tek tek , kimilerin de güldüm,
kimilerin de ağladım.Kimilerin de aşk vardı, kimilerin de özlem , kimilerinde sağlık,
sıhhat ,kimilerinde yapılmış resimler.Ama nasıl mutlu ve huzurlu oldum anlatamam.
Bazıları mutlu olmak için büyük şeyler beklerler, beklemeye gerek yok ki etrafındaki küçük şeyleri görmek yeterlidir.
Daha önce de bahsettim çok severim kağıt kokusunu.
Kağıtlarla birşeyler yapmayı, onlarla oynamayı, kesip, yapıştırmayı.
Saklarım eskiden gelen mektupları. Ama hiç saklamamışım gelen kartları.
Artık mektup kalmadı, özel günlere ait kartlar kalmadı.
Kartlar, mektuplar güzeldi, özeldi.
Yılbaşında, bayramlarda, özel günlerde aldığımız ,yolladığımız kartlar, mektuplar.
Sevgiliyle yazılmış, özlem dolu mektuplar.
En çok yeni yıl kartlarını severdim, parıltılı, simli olanları.
Hep çocukluğuma giderdim onları görünce.
Ve her seferinde gözümden 2 damla yaş akardı, hiç kimseye çaktırmadan,
kendime itiraf etmeden. Sonra bu kart setine rastladım
bu adreste.
Pek sevdim bu kartları ve zarfları.