27 Ekim 2009 Salı
|
Hayatta kalabilmek için bir ömür veriyoruz. |
Küçük bir sahil kasabasına,
Bir başka ülkeye, dağlara, uzaklara...
Hayatından memnun olan yok.
Kiminle konuşsam aynı şey...
Herşeyi, herkesi bırakıp gitme isteği.
Öyle "yanına almak istediği üç şey" falan yok.
Bir kendisi.
Bu yeter zaten.
Herşeyi, herkesi götürdün demektir.
Keşke kendini bırakıp gidebilse insan.
Ama olmuyor.
Hadi kendimize razıyız diyelim, öteki de olmuyor.
Yani herşeyi yüzüstü bırakmak göze alınmıyor.
Böyle gidiyoruz işte.
Bir yanımız "kalk gidelim",
öbür yanımız "otur" diyor.
"Otur" diyen kazanıyor.
O yan kalabalık zira...
İş, güç, sorumluluk, çoluk çocuk, aile,
Güvende olma duygusu...
En kötüsü alışkanlık.
Alışkanlığın verdiği rahatlık,
Monotonluğun doğurduğu bıkkınlığı yeniyor.
Kalıyoruz...
Kuş olup uçmak isterken, ağaç olup kök salıyoruz.
Evlenmeler...
Bir çocuk daha doğurmalar...
Borçlara girmeler...
İşi büyütmeler...
Bir köpek bile bizi uçmaktan alıkoyabiliyor.
Misal ben...
Kapıdaki Rex'i bırakıp gidemiyorum.
Değil bu şehirden gitmek,
İki sokak öteye taşınamıyorum.
Alıp götürsem gelmez ki...
Bütün sokağın köpeği olduğunun farkında,
Herkes onu, o herkesi seviyor.
Hangi birimizle gitsin?
"Sırtında yumurta küfesi olmak" diye bir deyim vardır;
Evet, sırtımızda yumurta küfesi var hepimizin,
Kendi imalatımız küfeler.
Ama eğreti de yaşanmaz ki bu dünyada.
Ölüm var zira.
Ölüme inat tutunmak lazım,
İnadına kök salmak lazım.
Bari ufak kaçışlar yapabilsek.
Var tabii yapanlar, ama az.
Sadece kaymak tabakası.
Hepimiz kaçabilsek...
Bütçe, zaman, keyif... Denk olsa.
Gün içinde mesela...
Küçücük gitmeler yapabilsek.
Ne mümkün.
Sabah 9, akşam 18
Sonra başka mecburiyetler
Sıkışıp kaldık.
Sırf yeme, içme, barınmanın bedeli
Bu kadar ağır olmamalı.
Hayatta kalabilmek için bir ömür veriyoruz.
Bir ömür karşılığı, bir ömür yani.
Ne saçma...
Bahar mıdır bizi bu hale getiren?
Galiba.
Ben her bahar aşık olmam ama
Her bahar gitmek isterim.
Gittiğim olmadı hiç,
Ama olsun... İstemek de güzel.
Can Yücel
Not:Elenciğim paylaşımın için teşekkürler.
23 Ekim 2009 Cuma
|
CUMA ları Sevmem İçin 10 Neden |





21 Ekim 2009 Çarşamba
|
Nerdesin? |

Aaaa o da ne...bu araba nasıl gidiyor böyle....

Seni civcik büyüdünde arabanı sürüyorsun.
19 Ekim 2009 Pazartesi
|
Aysun The Sütçü |

Çiğ köfteleri,kokareçi zoraki bırakıyor :)
Neyse,bebeklerimi sütten kestikten sonra,inek sütüne başladık,ama bu sütleri verirken,içime çok sinmedi...hep acaba dedim.... Anneannemin ineklerini nasıl beslediği,annemin onları sağdıktan sonra bir an önce onların,içilecek süt,peynir ve yoğurt haline gelmesini nasıl beklediğimizi hatırladım.
Bir gün yolum Aysun the Sütçü ile kesişti,iyiki de kesişti.
Aysun Hanımın deyimiyle,"kızları"na çok iyi bakıyor,onları itina ile besliyor ve bizleri bu miss gibi sütlerle buluşturuyor. Ve Aysun Hanım İşletmesini şöyle tanımlıyor; "Kapalı sistemde,el değmeden sağım yapmakta ve sağım esnasında sütümüzü soğutmaktayız.Hayvanlarımıza kesinlikle fabrika yemi vermemekte kendi belirlediğimiz tahıl ve otlarla beslemekteyiz.Hedefimiz çok kaliteli damızlık düve yetiştirmek ve çok kaliteli çiğ süt üretmektir.Bunun dışında başka bir üretimimiz yoktur.Ürettiğimiz sütü günlük olarak ünlü bir yoğurt firmasına satmaktayız."
Haftanın belirli günleri dağıtım oluyor,kapıma kadar miss gibi taze süt geliyor,5lt.
O 5lt süt,yoğurt oluyor,limonlu muhallebi oluyor,kek için süt oluyor,geri kalanıda civciklerimle içiyoruz,1-2 gün içinde nasıl bitiyor fakına bile varmıyoruz.
9 Ekim 2009 Cuma
|
CUMA ları Sevmem İçin 10 Neden |
2.Offff,ne güzeldir o sokak aralarından gelen miss gibi kestane kokusu, hemen kestane almalı,evde pişirilmeli,ellerimizin içinde hoplata zıplata,sıcak olmasına aldırmadan yemeli,








10.Aslında üzgünüm ve çok sessizim,tıpkı bu yaprak gibi ağa takılmışım,sıkışıp kalmışım,ama boşvermeli,es geçmeli,herşeyden keyif almalı,gülmeli,güldürmeli,örümceklere bay bay demeli, Ve en önemlisi bütün günleri sevmeli,özellikle de CUMA ları.
6 Ekim 2009 Salı
|
Fırça Ağaca Çıkarsa! |
Elma ağacından elmaları,ağaca tırmanarak değil de,fırçayı fırlatarak,elmaları düşürmeye çalışırsak bal gibi olur.
Fırçayı fırlattık,düştü elmalar 1,2 tane
Bir daha fırlattık,3,5 tane yaşasın
Aç gözlü bu insanoğlu!!
bir daha fırlattık,fırça ağaçta kaldı.
ne mi yaptık,gülüşmelerle arkasından fırçayı düşürmek için süpürgeyi fırlattık,o da ağaçta kaldı :)

eğlendik mi,evet
güldük mü,evet
elmaları bebişlerimle hapur,hupur yedik mi? evet.

Herşey güzeldi de,bebeklerim şimdi hastalar.
Ben de 2 kere sol omzumun üstüne düştüm,ben iyiyim de,bulaşık makinası hasarlı durumda,280 TL maddi hasar var :)
2 Ekim 2009 Cuma
|
CUMA ları Sevmem İçin 10 Neden |








diyorum ki Seviyorum ben bu CUMA ları.